Antika Gramofon Alanlar

Antika Gramofon Alanlar

Eski Yunanca’da grammain ‘’ yazmak’’, fone ise ‘’ses’’ anlamına gelmektedir. Sesi kaydetmek, bir nevi yazmak olan anlamıyla antika gramofon  Thomas Edison’un 1877’de bulduğu bir icattır. 142 yıldır hayatımızda. Gramofonun modası geçmiş ve antika olmuş gibi görünse de şu an çok fazla gramofon alan kişiler ve gramofon alan yerler var. Geçmişten günümüze her çeşit insanı güzel tınısıyla alıp bambaşka diyarlara götüren gramofonun icadı aslında sanıldığı gibi insanlar şarkı söylesin, bu şarkılar kaydedilsin sonra da antika gramofon alanlar olarak evlerimizde bizlere müzik keyfi yaşatılsın diye özel uğraşlar sonucu icat edilmemiştir. Başka amaçlar için başka çalışmalar yapan Edison’un çalışma odasında tamamen tesadüf eseri bulunmuştur gramofon.

antika gramofon alanlar

Edison, çalışma odasında başka bir icat için çalışırken silindir bir kutuyu çelik telleri çinko ile kaplamış ve bunun sonucunda galvaniz kaplama oluşturmuştur. O sırada yere düşürdüğü bir şeyi almak için eğilen Edison, işitme aletine kulak verir. Bildiğiniz üzere Edison’un az da olsa işitme engeli  vardı ve daha iyi işitmesini sağlayabilmek için kendi icat ettiği huni şeklinde bir alet kullanıyordu. İşte yere düşen şeyi almak için eğildiği sırada huniden gelen sese kulak verdi.

Huni galvaniz kaplamaya dayanmış ve Edison’un çalışırken mırıldandığı şarkıyı tekrarladığını duymuş. Edison huninin galvaniz kaplamaya olan temasını incelediğinde, huninin sivri ucunun galvaniz kaplı kutunun üzerini çizdiğini ve izler bıraktığını görmüş. Aynı iz üzerinden yol alan huni, Edison’nun sesini kaydetmiş.

GRAMOFONUN SERÜVENİ

Edison rastgele olan bu buluşun şaşkınlığını bir kenara bırakıp hemen bu düzeneği daha büyük ve ayrıntılı bir şekilde kurmuş. Üzerine taktığı, o zamanlar silindir olan plağa, ses dalgalarının titreşimleriyle ucundaki iğne izler oluşturmuş ve böylelikle mekanik olarak sesi kaydetmiş ve aynı iğne çizilen yüzeylerden geçerek tekrar tekrar aynı şeyin dinlenmesini sağlamıştır. Birebir olan mekanik kaydın direkt dinlenmesi sunulmaktadır.

Rastgele de olsa büyük çabalar gereken ve başarılı olan bu icadın mucidi Edison, antika gramofonu ölmek üzere olan kişilerin son sözlerini kaydetmesi, görme engelli kişilerin kitap dinlemesi, hecelemeyi öğrenmek, saatin kaç olduğunu öğrenmek gibi  on kullanım amacı belirlemiştir. Ne gariptir ki bu on amaç içinde müzik dinlemek yoktur.  Zamanla gramofon alan kişiler müzik kaydetme aracına çevirse de Edison bunu yirmi sene sonra kabul etti. Şu an resmi olarak antika gramofonun patanti Emile Berliner adındaki alman bilim adamındadır.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GRAMOFON

Evet antika gramofonun icadından bahsetmişken geçmişinden bahsetmemek olmaz. Henüz teknoloji bu kadar ilerlememişti ki gramofon alan kişilerin tek eğlencesi  gramofonlar ve canlı müzikler diyebiliriz. Daha radyonun bile ülkemize gelmediği Abdülhamit döneminde ilk olarak İstanbul’a gelen gramofon belirli birkaç gramofon alan yerlerde ücret karşılığı dinlenirken zamanla  plak şirketlerinin ve gramofon üretilmesiyle gramofon fiyatları  düştü ve gramofon alanların eviminin başköşesinde yerini aldı.

Günümüz teknolojisinde sesini kısabildiğimiz ya da bir aparatla sadece kulağımıza yönlendirebildiğimiz, volümüyle, notasıyla, ses dalgasıyla oynanmış, gerçekçilikten uzak pürüzsüz ve yapay şarkıları düşünün. Bir de bunun aksine plaklardaki duru, sanki şarkı yanımızda söyleniyormuş gibi bütün gerçekçiliğiyle bize hissini geçiren antika gramofonları düşünün. Evimizin başköşesinde duran akustik gramofonun bütün kapıları açıp her odaya yayılması, insanı içine alan ve aileleri bir arada tutan o naifliği ve samimiliği. Bence bu kadar içten bir ev eşyası başka yerde bulmak mümkün değil.

GRAMOFONU BULMAK ARTIK ÇOK KOLAY

Günümüzde her ne kadar gramofonun modası geçmiş olsa da birçok evde gramofon mevcut. Gramofon alan kişiler bu tutkularını eski gramofonları ya da ikinci el gramofonları ya da belli mağazaların gramofon satanlar olarak yeni ama eski görünümlü sattıkları gramofon satan yerlerden satın alabilmekte. Eski görünümlü yeni gramofonları üreten en bilindik marka ise mudo gramofon mağazasıdır. Bunun yanı sıra biz ikinci el gramofonları uyguna satarken bir çok antika gramofon alan yerler faiş fiyatlara satabiliyor. Eğer çok pahalı olmasın diyorsanız mağazamıza bekleriz. Ya da internetten gramofon fiyatları d&r, gramofon let go olarak da aratabilirsiniz. Veya yine internetten bunun gibi birçok gramofon fiyatlarına ve görüntü olarak gramofon resmine ulaşmak mümkün.

TİTİZLİK GEREKTİREN NADİDE BİR PARÇA

Bu eşyanın bir de yeni doğmuş bir bebek gibi özenle ve titizle bakılması gerekir. Gramofonun,  özellikle de eski gramofonun en hassas alanı ise plaklardır. Palakları gerek bezlerle gerekse etrafta uçuşan tüylerle çizmemek için yumuşak ve tüyle silinmesi gerekir. Çoğu insan bu tarz bezle birlikte sirkeyle de sildiklerini söylüyor, bence yararı vardır.

Eskisi gibi satılık gramofon hele de satılık plak bulmak hiçte kolay değil bu yüzden çok özenle ve titizlikle hareket edilmeli. Bununla birlikte plakların oda sıcaklığında muhafaza edilmesi gerekir ki zarar görmesin. Ve kesinlikle plakların üstüne herhangi farklı bir cisim koymamalıyız. Üst üste konmuş plaklar dolmamalı. Yeriniz dar ise en fazla on plağı üst üste koyabilirsiniz. Fazlası plaklar için zarar demektir.

Son olarak iğne konusu da çok önemli bir iki kullanımdan sonra iğnenizi mutlaka değiştirin ki plağa zarar vermesin. Malum, günümüz teknolojisiyle plak üretimi durdu. İğneyi her zaman bulabilirsiniz ama o kaliteli sanatçıların sesleriyle birebir kaydedilmiş plakları bulmak artık çok zor. Bu nedenle öncelikle plaklarınıza sonra gramofonlarınıza çok dikkat edin ve gerekli hassasiyeti gösterin. Çünkü giden plağın yenisi kaydedilmiyor.

Aldığımız antika eşyalar hakkında bilgi edinmek için https://www.ikincielesya-istanbulspot.com/antika-esya/ sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.